28 Şubat 2011 Pazartesi

10 Aralık 2010 Cuma

120 Liralık Hayal Gücü



Naber bak, bende dert yok tasa yok
Mutluyum artık tribün yok
Dikmişim ekrana gözlerimi
ligtv'den başka bişeye gerek yok

tribünsel neyim kaldıki bi pankartım olsun
120 liraya herşey ortada
yeter artık bu son olsun
120 liraya çok beklersin tribün dolsun

sporda şiddet ayrı bir dava
Mahkemelerde görülüyor hala
taraftarı kale arkasında ararım
fenerbahçeyi gördümmü yüzyirmiye satarım

cimboma kartala, üçe beşe bakmam
feneri gördümmü asla acımam
bana feneri verin, kombineye gerek yok
Ben tüketmeden var olamam

Ayna, ayna hadi söyle benden daha şerefsizi var mı ?
Ayna, ayna hadi söyle benden daha şerefsizi var mı ?

ankara ondokuz mayıs stadına koymuşum
Ya da san siro'ya gelmişim de haberim yok
şampiyon çıkınca aralarından ilahi adalet derler elbet ardından
Bundan büyük bir yalan yok

Yok, bundan büyük yalan yok

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
yüzyirmiye satar, keyfime bakarım
cimboma kartala kırk elli lira
fener geldimi fiyat tavanlarda

fenerbahçeye sonuna kadar karşıyım
Ama tribüne geldimi fiyat arttırırım
Değişir dünyam parayla uzaktan
cebimdeki paralarım hayatıma kumandan

Yeni bir kombine verdi bugün başkan
kombinem artık yüzyelli lira
Olmasa da cebimde beş kuruş para
fenere biletler yüzyirmi lira


Ayna, ayna hadi söyle benden daha şerefsizi var mı?
Ayna, ayna hadi söyle benden daha kancığı var mı?


Bu konu uzun zamandır içime dert olmuştu, Fenerbahçeye çekilen bilet fiyatları evet..
ciddi bir konuydu, uzun uzun düşünüp detaylı araştırmalarla yazmak isterdi gönül fakat en son alınan habere göre ankaragücü rakip tribün bilet fiyatını 120 lira olarak belirlemiş..
Ben burada hiç bir ciddiyet göremiyorum ve ciddiye alınacak hiç bir araştırma, değerlendirmeye gerek yok..
Bence MKE ankaragücü degilde AMK ankaragücü artık..
uzatmaya gerek yok, dağılın beyler.

Dipnot: Futbol televizyonda gördükleriniz degil, tribünde görmek istemediklerinizdir!

Fazla Söze Gerek Yok





NBA yıldızı için degil, takım için 17,000 kişilik basketbol salonunu tıka basa dolduran taraftarın önünde eğilmesini bilmeli..






Her branşta 'Hep Destek Tam Destek'  diyerek voleybol tribünlerini tamamen dolduran yüreklere saygı duyulmalı..








Rakip tribün bilet fiyatları diğer takımların 2 kat üzerinde olmasına ramen Türkiye'nin dört bir yanında takımını her koşulda destekleyen taraftara da bir alkış gerek.

7 Aralık 2010 Salı

Psikolojik Hareketler Bunlar

Sokak futbolunda adı teker teker adam seçmeden önce yapılan adım düellolarında büyük bir koz olan 'Kar- de-mir-çe-lik-ka-ra-bük' süperlig takımları arasında yerini almıştı ve nerde ne yapacagı belli olmayan bir takım oluşturup büyüklerin canını yakabilecek tehlikeli bir rakip olmuştu.. 
öyle ki Bursa deplasmanından 2-2'lik skorla dönen, kendi evinde Galatasaray'ı futboluyla madara edip üç puanı hanesine yazdıran bu takımdı.

Fenerbahçe'nin bu sezon tek eksiği 'galibiyet serisi' ve onun getirdiği 'özgüven'di, galibiyet serileri gelmeden takımın kendine güveni tam olarak asla oturmayacaktı, bunu sahada net görebiliyorduk, kazandıkça rahatlayacaktı takım fakat son haftalara girilirken hesapta olmayan Gaziantepspor'a verilen üç puanın futbolcularımızın canını nasıl yaktığını Karabük maçının ikinci yarısına bakarak anlayabiliriz. Bir kazaya daha kimsenin tahammülü yoktu ve futbolcular ister istemez 2-0'ın verdiği rahatlığı degil 'gerginliğini' hissetmek zorunda kaldılar ve skoru koruma içgüdüsüyle geriye yaslandılar.Dolu tribünler de takımın bu haline eşlik edip ilk yarıda yakaladıkları muazzam tribün performansını ikinci yarıya yansıtamadılar, stadın her tarafında bi durgunluk hali üst seviyedeydi..İkinci yarının hemen başında  Emenike'nin attıgı gol takımı uyandırdı, iş sadece geriye yaslanmakla olmayacaktı.. artık daha fazla mücadele etmek zorundalardı çünkü korkulan senaryoya sadece bir adım kalmıştı, bireysel bir hata, bir anlık istenmeyen şeylerin bedeli çok ağır olabilirdi..
Hiç bir varlık gösteremeyen Stoch'un yerine ortasahaya biraz daha direnç kazandırabilmek için Selçuk Şahin değişikliği yerinde bi değişiklikti, Aykut Kocaman giden maçı dengeledi ve rakibin direncini kırdı diyebiliriz.
'Büyük takımsan bu maçı kazanacaksın arkadaş'
derler ya, işte Fenerbahçe büyüklüğüyle bu maçı almasını bildi
Emre Belözoğlu'nun dediği gibi 'forma kazandı'


1 Aralık 2010 Çarşamba

Acayip Saçlı Adamlar

 Carlos Valderama
 Edgar Davids
Jason Lee
 Frederik Ljunberg
 Djibrill Cisse
 Rigobert Song
 Roberto Baggio
 Vagner Love
 Taribo West
 Abel Xavier
 Fellaini
 Rene Higuita
 Ruud Gullit
Clarence Seedorf


Geçmişten günümüze her türlü saç modeliyle hayatımızı yani futbolu renklendiren bu acayip saçlı adamlara saygı duruşunda bulunarak 'iyiki varsınız!' diyorum
yeni nesil topçulara sesleniyorum
-örnek alın bu adamları lan, kitleleri peşinizden sürüklersiniz..

El Classic'O

Seçimler dolayısıyla izleyici alışılagelmişin dışında bir günde oynanan, sendromuyla hayatımızda yer eden pazartesi gününün gecesini şenlendiren, insanları televizyon başına iten ve hatta sinemalara çeken bir derbiyi geride bıraktık.

Sabit fikirli insanların gözünde 'bölücü'  Barcelona. 'Gücü ve Kraliyeti'  temsil eden Real Madrid karşı karşıya geldi.
Günümüzde neyse ki düz mantık sahibi kişilikler azınlıkta oldugu için, belki de benim etrafımda pek olmadıgı için Barcelona tamamen futbolun efendisi bir takım imajında insanların gözünde, Real ise hala aynı düzende devam etmekte, parayı bastırıp istediği futbolcuyu, en iyi teknik direktörü takımına kazandıran ve bu yolda herşeyin mübah olduğunu düşünen bir zihniyeti temsil etmekte, öyle ki C.Ronaldo'yu takıma kazandırmak için Manchester United'ın oldukça başını şişirmiş, Ronaldo'yu kendi tarafına çekebimek için takımdaki en iyi arkadaşını Gabriel Heinze'yi hiç ihtiyacı olmadıgı halde transfer edip 'bak güzel kardeşim, en yakın arkadaşında burda, hadi gel artık sende' diye her yoldan saldırabilen bir camiadır.Juventus'un Zidane'ını, Manchester'ın Beckham'ını, Barcelona'nın Ronaldo'sunu, Figo'sunu almaktan çekinmeyen bir yapıya sahip fakat neyse ki 'il grande capitano' Totti ait oldugu yerde kalmanın önemini en iyi şekilde kavramış bir futbolcu olarak Real'den ısrarla gelen teklifleri, milyon dolarları elinin tersiyle itip bu düzene karşı çıkan nadir oyunculardan olmayı başarmıştır..

Velhasıl kelam Barcelona yapılan isabetli paslarda, topla oynama yüzdesinde, yeşil sahanın her çiminde, televizyonun her pikselinde Real'i ezip geçmiştir, ülkemizde ilk sıraya yerleşen ve benim gözümde işin içinde Barcelona varsa en son sırada yer alan skorda 5-0 gibi ezici üstünlükle maçı kazanan taraf olmuştur.

20 pas üst üste yaparak attıgı golde Fenerbahçe'nin 35 pas üst üste yaparak Galatasaray'a attıgı muazzam golü bana hatırlatmış bir takımdır Barcelona .( Bazen biz de Barcelonalaşıp abartıyoruz işi )110 isabetli pas yaparak rekor kıran ve maçın ilk golünü atan Xavi adında şahane bir futbolcuya sahiptir aynı zamanda..

Real neden ezildi?

Çünkü Inter kadar savunma yapmaya alışkın bir bünye değil Real, ne ortasahası buna müsait ne de defans oyuncuları, yapısı her ne kadar eşitsizliğe dayalı olsa da başarılarını, geleneğini oynayarak kazanmıştır.. savunarak degil.
İtalyanlar savunmanın üstadıdır, nasıl yapılacagını en iyi onlar bilir. İtalyanların dışında savunmayı en iyi bilen birisi varsa Jose Mourinho'dur, başkası olamazdı zaten.. Bu muhteşem ikili İnter'de biraraya gelince iyi savunma ile gelen başarı kaçınılmazdı zaten..
Futbol zekası tartışılmayacak düzeyde olan Mou bunu bildiği için Lass ile degil Mesut ile başlamıştı maça, olduğu gibi oynayacaktı bu kez, defansı abartmayıp oyununu oynamaya çalışacaktı ve beklenildiği üzere tutmadı bu taktik.İkinci yarıya bari madara olmayalım daha fazla düşüncesiyle Mesut'u oyundan alıp Lass'ı oyuna sürerek niyetini belli eden Mou'yu bu düşünceside farktan kurtaramadı 3oldu, 4geldi derken kendi sahasında paslaşıp maçı bitirmeyi düşünen Barça'lılara anlamsız şekilde baskı kurmaya çalışan Real'li futbolcular kaşınıp 5.golü kalelerinde görmüşlerdi dakikalar 90+3ü gösterirken..
Ronaldo mu ? O hiç bir zaman Messi karşısında kendini ispat edemediki.
Tebrikler Guardiola'ya, ne yaptıgını bilmeyen Mou'ya ne yaptıgını adı gibi bilip, çatır çatır top oynatıp kazandığı için..
Tebrikler Real Madrid formasıyla, atkısıyla Barcelona'lıların arasına girp takımının yanında olan Madridista'ya.
Tebrikler Barcelona'ya.

Ben Mesela, Yazarım Mesela

Bir şeyin farkında mısınız? 
ya da başka bir deyişle bir şeyin farkedilmediğinin farkında mısınız?
aslında çok basit, ben geldim.
Merhaba işte, aralık ayı sanada merhaba.